Her gün çevremizdekilere onlarca soru sorarız: “Nasılsın? Ne yapıyorsun? Keyfin nasıl?” Peki, bu soruları kendimize ne kadar sık soruyoruz?

Koşuşturma, günlük işler ve bitmek bilmeyen sorumluluklar arasında çoğu zaman hayatı “otomatik pilotta” yaşar hâle geliyoruz. Durup kendimize dönmeye, iç sesimizi dinlemeye ise neredeyse hiç zaman ayırmıyoruz: “Ben şu an nasılım?"

Benim hayatımda da otomatik pilot hâkimdi, ta ki koçlukla tanışana kadar.

Koçlukla ilk tanışmam, Adler’in “Coachlike” adlı eğitimiyle oldu. Oradan aldığım ilhamla bu yolculuğa devam etmeye karar verdim. Sonrasında, uluslararası Erickson Koçluk Üniversitesi’nde eğitim aldım. Orada sadece bilgi edinmekle kalmıyor, bizzat dönüşüyorsunuz. Koçlukta beni en çok etkileyen şey şu; basit gibi görünen bir araç olan soru ile insan, kendi değerlerini ve arzularını keşfedebiliyor, hedeflerine daha kolay ulaşabiliyor, zihnindeki sınırlayıcı inançları dönüştürebiliyor.

Kısa bir not: “Koçluk” sözcüğü, İngilizce “coach” (yönlendirmek, eğitmek, ilham vermek) sözcüğünden geliyor. Ancak günümüzde bu terim bazen kavramın özünü yansıtamıyor ve yanlış anlaşılmalara yol açabiliyor. Koçluk, bireyin kişisel ya da profesyonel hayatında, kendisi için anlamlı değişimler yaratmasını ve bu değişimleri hayata geçirmesini destekleyen profesyonel bir yol arkadaşlığı anlamına geliyor.

Koçluk, spor dünyasından doğdu. Harvard eğitmeni ve tenis uzmanı Timothy Gallwey’in yazdığı “The Inner Game of Tennis” kitabıyla başladı. Kitabın yayınlanmasından sonra AT&T’nin Pazarlama Başkan Yardımcısı, Gallwey’e ulaşarak bu yöntemi şirket içinde uygulamak istedi. Koçluk öylesine başarılı ve etkili oldu ki, hızla iş dünyasına ve ardından bireysel yaşama yayıldı.

Bugün Apple, Coca-Cola, Microsoft, Google, IBM gibi birçok dev şirket aktif olarak koçluktan faydalanıyor. Örneğin Microsoft, koçluk temelli yönetim tarzı ve “Gelişim Odaklı Zihniyet” (Growth Mindset) yaklaşımını benimsediğinde şu sonuçları elde etti:

  • Şirketin piyasa değeri 5 kat artarak 3 trilyon dolara ulaştı.
  • Çalışanların deneme-yanılma yoluyla öğrenebildiği destekleyici bir ortam oluştu.
  • Yöneticilere özel koçluk programları sayesinde %138 performans artışı sağlandı.
  • Azure bulut teknolojilerinin başarısı, bu yenilikçi kültür ve kullanıcı odaklı yaklaşım sayesinde mümkün oldu.
  • Office 365 ve Microsoft Teams gibi ürünlerde büyük gelişmeler yaşandı.

Böylesine başarılar ve çalışanlarına gerçekten değer veren bu yaklaşımlar beni çok etkiliyor. İnsanlara ve şirketlere, hedeflerine ulaşmalarında, denge ve mutluluğu bulmalarında destek olmak istiyorum. Çünkü her birimiz bu dünyaya bir değer katıyoruz.

Bugün değişimin hızla aktığı, belirsizliklerin arttığı bir çağda yaşıyoruz. Tam da bu yüzden içsel gücümüze, kendimize özen göstermeye ve ruhsal dayanıklılığa ihtiyacımız var. Koçluk, etkili ve hızlı sonuçlar veren “iyi ki var” dediğim bir yöntem.

Hadi şimdi, küçük bir içsel yoklama zamanı. Derin bir nefes al ve yavaşça ver. Sonra kendine şu soruları sor: “Ben şu an nasılım? Ne hissediyorum? Bedenimin şu an neye ihtiyacı var?”

Zarina Atabayeva

Zarina Atabayeva, 2017 yılında Borusan Cat Kazakhstan ailesine işe alım uzmanı olarak katıldı. Ardından Eğitim ve Gelişim Departmanına geçerek bu alandaki çalışmalarına devam etti. Şu anda Eğitim ve Gelişim Koordinatörü olarak görev alıyor.

İnsan kaynakları alanındaki tecrübesinin yanı sıra, psikoloji, kitap okuma, resim, tiyatro, görsel sanatlar ve dublaj gibi konular da onun ilgi alanları arasında yer alıyor.

SON EKLENENLER
Koçluk Ne Terapi Ne De Tavsiyedir: Peki Gerçekte Nasıl Fayda Sağlar?
Değer Kutusu
Kariyer ve Aile Arasındaki Zarif Denge
Değer Kutusu
Sahada Bir Kadın Teknisyen: Leyla Usta
Değer Kutusu
Bir Bakışta 2024
Değer Kutusu