İş ve Sporun Muhteşem Dengesi! Karşınızda Borusan Cat’in Ironman'leri

BC: Merhaba, bugün Borusan Cat içinde farklı alanlarda olsalar da ortak bir ilgi alanını paylaşan Nurtugan Uzakbay ve Anuar Danibek ile hikayelerini konuşuyoruz. Öncelikle, kendinizi tanıtır mısınız?

Nurtugan: Borusan Cat Kazakistan’daki kariyerime 7 yıl önce Astana'da İdari Departman Uzmanı olarak başladıktan sonra, şu an Yedek Parça ve Servis Satış Temsilcisi olarak çalışıyorum. Tanıtım, yedek parça ve servis satışı, müşterilerle iletişim gibi görevleri üstleniyorum. İş zamanımın çoğunu alsa da "iş-yaşam dengesi" ilkesine bağlı kalmaya çalışıyorum.

Anuar: Borusan Cat Kazakistan'a katılmamın üzerinden 1,5 yıl geçti, şu anda Yedek Parça ve Servis Satış Departmanında Uzman olarak çalışıyorum. İşimi seviyorum ve bana büyüme ve gelişme fırsatı verdiğini hissediyorum. Şirketimizdeki çalışmalarım sayesinde zamanı kullanma konusunda daha akıllı hale geldiğimi ve genel olarak hayatta bir seviye atladığımı düşünüyorum.

BC: Hayatınızda sporun öneminden bahseder misiniz?

Nurtugan: Spor, çocukluğumdan beri hayatımda önemli bir yer tutuyor. Daha okuldayken judo yapmaya başladım, bölgesel ve uluslararası turnuvalara, cumhuriyet turnuvalarına katıldım ve ödüller kazandım; spor çocukluğumda bana disiplini, bağımsızlığı öğretti ve sporun hayatımın ayrılmaz bir parçası olmasının temel nedenine judo diyebilirim.

Yüzmenin yanı sıra futbol oynuyorum, koşuyorum, her gün spor salonuna gidiyorum. Futbol benim için özellikle önemli. Arkadaşlarım ve ben Astana'nın "Amatör Futbol Ligi"nde bir futbol takımına sponsorluk yapıyor ve oynuyoruz. İlkbahar 2023 sezonunda kendi ligimizde şampiyon olduk, bu tarz dönüm noktaları ve yeni başarıların sevinci hayatımı olumlu duygularla ve enerjiyle dolduruyor. Sporda düzen ve disiplin çok önemli, sürekli iş seyahatlerine gitmek ve düzensiz programım göz önüne alındığında rejimimi korumak zor olsa da her seyahatte yanıma spor malzemelerimi alıp antrenman yapmaya vakit ayırmaya çalışıyorum.

Anuar: Küçüklüğümden beri spora ilgiliyim. Hayatımın en başından beri kendimi enerjik bir çocuk olarak hatırlıyorum. Babam her zaman sporun hız, çeviklik, dayanıklılık gibi becerileri geliştirdiğini söylüyordu. Zamanla sporun başka şaşırtıcı özellikleri olduğunu fark ettim; spor insanları birleştirir, sağlığı ve karakteri güçlendirir ve hatta insanların zihinsel yeteneklerini geliştirir. Çocukken futbol oynuyordum. Gençken judo ile uğraştım, koşmaya da 5 yıl önce başladım.

BC: Pandemi döneminde spor yapmak oldukça zorlaşmıştı. Bu dönemdeki tecrübelerinizi anlatabilir misiniz?

Nurtugan: Muhtemelen birçok insan için olduğu gibi, pandemi sırasında karantina benim hayatıma da büyük değişiklikler getirdi. Tüm spor salonlarının kapalı olduğu ve spor turnuvalarının iptal edildiği dönemde uzun mesafe koşuları ile ilk defa tanıştım. Daha önce koşmaya pek meraklı değildim ama ilk yarışım ve ilk madalyamdan sonra çok ilgi duymaya başladım.

Anuar: 2020 yılında başkente taşındım. Taşınır taşınmaz karantina başladı ve evden çıkmak imkansızdı. Karantinadan sonra eski formuma dönemedim. Kendimden memnun değildim. Ama arkadaşlarım beni koşmaya davet edince bir anda her şey değişti. Bir süre sadece koştuk. Çok basit bir sonuca vardım; spor yapmak sadece fiziksel zindeliği artırmaya ve biraz daha zayıflamaya değil, aynı zamanda depresyona ve strese daha iyi direnmeye de yardımcı oluyor, dolayısıyla spor yalnızca yaşam süresini değil, yaşam kalitesini de artırıyor. Bir süre sonra koşularımın yerini günaşırı antrenmanlar almaya başladı.

BC: Ironman olmak, maraton koşmak oldukça zor hedeflere benziyor. Bu alanlarda mücadele etmeye nasıl karar verdiniz ve nasıl devam ettiniz?

Nurtugan: Pandemi döneminde koşmaya ilgi duymaya başladıktan sonra, benim için en renkli ve duygusal açıdan en yoğun koşu etkinliği, meslektaşlarımla birlikte üç spor dalını aramızda paylaştığımız Ironman 70.3 triatlon yarışmasına takım olarak katılmak haline geldi. Böylesine büyük ölçekli bir etkinliğe katılmak aktif bir hazırlık gerektiriyordu, bayrak yarışından üç ay önce bilinçli bir şekilde yarışa hazırlanmaya başladım: Koşu antrenmanlarımı haftada 4-5 defaya çıkardım, beslenmemi ayarladım, koşu tekniği üzerine yoğunlaştım, birkaç kez profesyonel koşu koçlarıyla çalıştım. Ama tabii ki en önemlisi, bu çapta bir etkinliğin parçası olduğunuzda hissettiğiniz duygular. Bayrak yarışı triatlona ilk adımımdı, 2024'te bireysel olarak katılarak koşu, bisiklet ve yüzmeden oluşan tüm etapları tamamlamayı planlıyorum. Bu hedef iddialı ve kapsamlı bir yaklaşım gerektiriyor, bu yüzden şimdiden antrenmanlara ve hazırlıklara başladım bile!

Aunar: Pandemi dönemindeki koşu antrenmanlarım sırasında kendime hedefler koymaya başladım. Hedeflerden biri de tam maraton koşmaktı ve 2021 yılında ana vatanımızın başkentinde bir tam maraton koştum. O zamandan beri sık sık egzersiz yapmaya başladım ve bunu bırakmanın imkansız olduğunu fark ettim. Bugüne kadar 1 tam maraton, birkaç yarı maraton, 1 yarı Ironman tamamladım. Bu spor dalı çok fazla çalışma ve özveri gerektiriyor. Ancak daha fazlasını da veriyor: paha biçilmez bir deneyim, birçok duygu, yeni tanışmalar, disiplin.

BC: Ironman olmak, maraton koşmak ya da spora başlamak isteyenlere ne söylemek istersiniz?

Nurtugan: Benim sporu sevme nedenim, hem fiziksel hem de duygusal olarak sınırları zorlamak. Spor bizi güçlü ve sağlıklı kılar, irademizi güçlendirmeye yardımcı olur. Hayatımızı daha parlak ve daha tatmin edici kılan şey spordur. Günlük hayatınızı çeşitlendirmek, konfor alanınızdan çıkmak istiyorsanız sporla başlamanızı tavsiye ederim. Spor hayata giden bir yoldur, duygulardır, gelişimdir, üstesinden gelmektir ve sporun sınırı yoktur!

Aunar: Hayat mottom "Sonsuza kadar yaşa - sonsuza kadar öğren". Her gün gelişiyorum, çalışıyorum, eğitimlere ve web seminerlerine katılıyorum. Herkesin eylemleriyle dünyayı daha iyi bir yer haline getirebileceğine inanıyorum. Hayattaki amacım diğer insanlara yardım etmek ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak. Bunun için de spor yapmayı gerekli görüyorum, çünkü spor hayatta yapmak istediğim her şey için gereken disiplini sağlıyor ve bunu herkese öneriyorum.

BC: Deneyimlerinizi theBClog okuyucularıyla paylaştığınız için teşekkür ederiz!