Merhaba, ben Kristina Verbitskaya, 2010 yılından beri Borusan Cat Kazakistan’da çalışıyorum.
Hikayem, şu an bana çok uzak gelen 2010 yılında başlıyor. Atölyede üç ay staj yapan ilk kadın unvanını kazandıktan sonra, Yedek Parça ve Servis Departmanında satış tarafında çalışmaya başladım. Çok net hatırlıyorum, ilk işim tüm parçaların neye benzediğini öğrenmek oldu!
Yüksek sesle söylenen tüm hayallerin gerçeğe dönüştüğüne inanıyorum. Doğum iznine ayrıldığım sırada herkese pazarlamacı olarak çalışmak istediğimden bahsetmiştim, bu, duyanlara ilginç hatta absürt geliyordu, çünkü o zamanlar şirkette pazarlama departmanı bile bulunmuyordu!
Bu hayalimi dile getirmemin üzerinden tam iki yıl sekiz ay geçtikten sonra Karaganda'daki Central Exhibition Centre'da pazarlamacı olarak çalışıyordum.
Şimdi, Satış ve Pazarlama Departmanında lider pazarlama uzman görevini sürdürüyorum. Çok çeşitli ve ilginç görevlerim olabiliyor, bu yüzden hiçbir günüm bir öncekinin aynısı olmuyor. İşimi çok seviyorum!
Hizmetlerimiz hakkında videolar çekiyorum, çalışma arkadaşlarım ve müşterilerimiz için etkinlikler düzenliyorum, promosyon siparişleri oluşturuyorum, marka yöneticilerine kapsamlı pazarlama desteği veriyorum, sosyal ağlar ve dergiler için materyaller topluyorum… Kısacası çalışırken birçok alana dokunma imkanı buluyorum ve biraz önce söylediğim gibi bunu çok seviyorum. Farklı işler yapmayı, farklı şeyler öğrenmeyi ve beni gelişmeye iten bu aktifliği konfor alanım olarak görüyorum.
İşim Sayesinde Muhteşem Anılar Biriktirdim!
Burada çalıştığım süre boyunca çok sayıda çekim gerçekleştirdik ve çeşitli etkinlikler düzenleme şansı bulduk, bunlar arasında en unutulmaz üç anıyı sizinle paylaşmak istiyorum.
- Video çekimi: “Borusan'ın Ritminde”
Bu, videonun ve sesin ayrı ayrı kaydedildiği uzun soluklu bir projeydi, dışarıdan gürültü gelmesin diye sesleri akşam saatlerinde kaydediyorduk. Daha sonra St. Petersburg’lu bir ses mühendisi bu seslerden bir müzik oluşturdu ve bu bence kulağa oldukça sıra dışı geliyordu! Çalışmanın sonunda videoyla sesi birleştirdik ve daimi kameramanımızın da katkısıyla, harika bir sonuç bizi bekliyordu. YouTube kanalımızda izleyebileceğiniz videonun linkini sizinle paylaşıyorum: https://youtu.be/pvI6L2UrXqs?si=8y01cjFO7MdBb1tP
- Video çekimi: "Ebeveynleriniz nerede çalışıyor?"
2017 yılındaki bu çekim için çalışanlarımızın çocuklarını davet ettik, atölyelerde bir tur düzenledik, onlara iş sürecinin nasıl işlediğini eğlenceli bir şekilde anlattık ve ardından kameraların önünde çocuklara sorular sorduk, bu süreç gerçekten çok eğlenceliydi! Bir yandan da çok enerji tüketen bir çekimdi, çocukları çok seviyorum ama onları organize etmek, güvenlik önlemlerini almak ve aynı zamanda videoyu kaydetmek zorlayıcı olabiliyor. YouTube kanalımızda izleyebileceğiniz videonun linkini sizinle paylaşıyorum: https://youtu.be/PC3gJd2cYkI?si=b4JGbHMejodTuEWu
Karaganda'daki tüm çalışanlarımızın çocuklarını davet ettik ve bir bakmışız ki 300’den fazlası bize katılıyor! Her birine maksimum ilgi göstermek için onları iki güne bölmeye karar verdik, bu deneyimin unutulmaz olduğunu düşünüyorum. Düzenlediğimiz atölye gezileri ve bölgenin her yerine kurduğumuz eğlence stantlarıyla çocukların çok keyif aldığına şahit olduk. Tatilden sonra aldığımız bana dokunaklı anlar yaşatan, minnet dolu mesajlar da bunu kanıtlıyordu.
Etkinlikten bir video kaydımızı buradan izleyebilirsiniz: https://youtu.be/23GQI_UsXok?si=w9nY4QSTp-ThXGc8
İşte ve Hayatta Mutluluğun Sırrı? Tabii ki İş-Yaşam Dengesini Korumak!
Ben çok yönlü bir insanım; örgü örmeyi, dans etmeyi, futbolu takip etmeyi ve seyahat etmeyi seviyorum! Ama en çok de vahşi doğayı seviyorum. Bundandır ki, neredeyse her hafta sonu kampa gidiyoruz.
İş ve yaşam arasında bir denge kurarak, her yıl tatilimin 5-6 gününde Altay Bölgesi'ndeki Öskemen yakınlarındaki vahşi taygaya gidiyoruz. Buraya ulaşmak için bir kısmı, her arabanın geçemeyeceği kadar engebeli yollardan oluşan 1000 km’den fazla yolu aşıyoruz. Yol toplamda yaklaşık 18 saat sürüyor. Her şeyden uzaklaşmak için gereken zaman oldukça uzun gelebilir ama buna değiyor. Modern bir insana iletişimsiz ve ışıksız olmak stresli gelse de, bence bu her zaman insana fayda sağlıyor. Kişiyi sonsuz bilgi akışından uzaklaştırıp dinlendiriyor. Hatta modern hayatı özlemeyi bile sağlıyor!
Kaldığımız taygada yüzlerce kilometre boyunca hiç insan yok, sadece vahşi hayvanlar, orman ve dağ nehirleri bulunuyor. Buz gibi bir dağ nehrinin yanında büyük bir hamamı olan bir av kulübesinde yaşıyoruz. Günlük hayatta maruz kaldığımız yoğunluktan sonra ancak bu şekilde dinlenebileceğimizi düşünüyorum.
Her yıl farklı farklı şifalı otlar topluyoruz; sarı kantaron, söğüt çayı, chaga mantarı, mevsimlik mantarlar ve çilekler… Balık yakalıyoruz, bu çoğunlukla gölge balığı oluyor. Avlanmaya gidiyoruz, 6-8 saat boyunca oturup av bekliyoruz.
Karaganda'ya dönerken çeşitli güzel yerlerde mola veriyoruz; doğa rezervlerinde, Bukhtarma Nehri'nde, Bayanaul’da… Bu yıl yolculuğumuz 14 gün sürdü, gezimizden bazı fotoğrafları sizlerle paylaşıyorum.
Tüm yeni gelenlere, Borusan Cat Kazakistan'ın değerlerini ve ilkelerini sürdürmelerini diliyorum. Ayrıca iş-yaşam dengesini korumayı unutmayın, inanın buna değiyor!
Halen Satış ve Pazarlama Departmanı'nda Lider Pazarlama Uzmanı olarak görev yapan Kristina Verbitskaya, Borusan ailesine 2010 yılında yedek parça ve servis satış departmanında kontuar görevlisi olarak katıldı.
Kristina, Orta Asya Üniversitesi (OAU) ekonomi bölümünden mezun oldu. Açık, sorumlu ve arkadaş canlısı bir insan olmasının yanı sıra çok yönlü bir kişilik olarak da adlandırılabilir zira farklı biçimlerdeki hobileri birleştirmeyi biliyor ve hayatında uyguluyor. En çok vahşi doğayı seviyor ve tatillerinde 5-6 günlüğüne vahşi taygaya gitmeye çalışıyor. Bu tatil türü, tüm koşulların ve olanakların bulunduğu tatil türlerinden farklı. Kristina da tam olarak bundan yararlandığı için sürekli bilgi akışından kurtulmuş oluyor. Bu şekilde bu yıl 14 gününü bir yolculuğa ayırdı.