Çevre Sorunlarına Akılcı Çözümler

90’ların sonu, 2000’lerin başında çevre odaklı mesleklere olan ilgi küresel çapta arttı. Çevreden gelen sinyaller bu alanda yapılacak çalışmalara daha fazla önem verilmesi gerektiğini her geçen sene daha derinden hatırlatıyor. Ülkemizde de çevre odaklı çalışmalar yapılması gerektiğinin sinyallerini ormanlardan, denizlerden ve havadan almak gayet mümkün. %74’ü sudan oluşan ülkemizde bu oranın %2,5’lik diliminin tatlı sudan oluştuğunu düşünürsek; ve hatta artan nüfusla beraber değişen tüketim alışkanlıklarının sonucu olarak 2030 yılında ülkemiz nüfusunun %65’inin suya erişimde zorluklarla karşı karşıya kalacağını göz önünde bulundurursak, acil eylem planı oluşturmanın şart olduğunu bir kez daha görürüz.

Değişim Mümkün

İster kişisel ister kitlesel; ister sivil ister kurumsal olsun atılan her adım büyük önem taşıyor. Bilinçli tüketim alışkanlığını kendi hayatında düstur edinen kimseler etrafına da örnek teşkil ederek toplumsal bir rol üstlenmiş oluyor. Tasarruf odaklı tüketimler, geri dönüştürmeye yönelik davranışlar hem hane bütçesine hem çevre temizliğine büyük katkıda bulunacak. Aynı şekilde az atık çıkaran fabrikalar, tasarruf odaklı karar alan kurumlar çevre üzerine binen yıkıcı yükü hafifletmiş olacak. Küçük değişimlerin büyük sonuçlar yaratacağı kritik zamanlardan geçiyoruz.

Borusan Cat’de Neler Yapılıyor?

Borusan’ın holding olarak aldığı ‘200 yıllık sürdürülebilir grup’ hedefinin yanında Borusan Cat olarak Türkiye dahil 6 ülkeyle beraber 2030 senesine kadar takip edilecek değişimler, azaltma hedefleri belirlendi ve bu hedeflere ulaşmak için alt gruplarla beraber proje bazlı çalışmalara başlandı. Örneğin güneşlenme süresinin uzun olduğu Adana’da bulunan tesis çatılarında güneş enerjisi toplayacak paneller için fizibilite çalışmalarına başlandı. Fizibilite sonuçları onaydan geçti ve proje en kısa zamanda hayata geçiyor. Aynı şekilde Gebze tesiste benzer güneş enerjisi projelerine ağırlık veriliyor.

Enerji kullanımı kadar önem taşıyan bir diğer konu bilinçli su tüketimi. Her ne kadar üretime geçmese de bakım ve komponent birimlerinde yıkama amaçlı su ve kimyevi madde kullanımına ihtiyaç duyuluyor. Yaptığımız deterjan kullanımı değişikliği ile beraber kullanılan su miktarını geçen seneye göre yarı yarıya düşürdük. Atık suların arıtılıp kanallara atılmasını sağlarken yenilikçi projelerle donanımsal değişimlere gittik.

Yeniden kullanım ve geri kazanım faaliyetlerine ağırlık veriyoruz. Kullanılan makine yağların kullanım ömrünü uzatarak yağ değişim süresini iki katına çıkardık. Bu sayede atık miktarı da azaldı. Etkin kullanımla en az atık hedefimize her geçen gün daha çok yaklaşıyoruz.

Çevreci üretimde bir diğer önemli konu ise denetimden geçiyor. Biz de tesislerimizde hem iç denetime hem de dışarıdan yapılan denetimlerle süreci her daim kontrol altında tutuyoruz. Sahip olduğumuz ISO 14001 Çevre Yönetim Sistem standardını uygulayarak çalışmalarımızı belgelendirdik, gelecek kuşaklara verdiğimiz temiz çevre sözüne bir adım daha yaklaşmış olduk.