Dışarıda Bir Dünya Var
02 Haziran 2021

Dışarıda Bir Dünya Var

Hepimizin bir iş hayatı bir de özel hayatı var. Büyük bir kısmı burası dolduruyor ama bir de etrafımızda başka bir dünya daha var.

Yaşadığımız dünyaya ve topluma kayıtsız kalmak mümkün mü?

Hayatınızın sadece aileden ve işten ibaret olmadığını fark ettiğinizde dünyaya ve topluma karşı sorumluluk almanız gerektiğini anlıyorsunuz. Toplumdan kendinizi soyutlamanız mümkün değil.

2011 yılında Common Purpose Türkiye-Ortak İdealler Derneği ile yollarımız kesişti. Bu programın benim için sıra dışı bir yolculuğa dönüşeceğini hiç tahmin etmiyordum. Bugün de program kapsamında sosyal etkinlikler komitesi ve yönetim kurulu üyesi olarak çalışmalarıma devam ediyorum. Sosyal Çatı Komitesi’nde yaklaşık üç dönemdir gönüllü olarak yürüttüğüm bu görevde, birbirinden farklı sosyal etkinlikler düzenlemeye devam ediyoruz. Farklı kesimden arkadaşlarımızla bu etkinliklerde birlikte çalışırken farklılıklarımızla beraber ortak amaç için çalışmanın ne kadar güzel olduğunu görüyoruz. Çeşitliliğin sohbetlerimize kattığı zenginlikten hepimiz büyük keyif alıyoruz. Farklı hayatlara dokunmanın, toplumda fark yaratmanın ne kadar ilham verici olduğunu ve ne kadar harika hissettirdiğini arkadaşımızla hep beraber yaşıyoruz. Bunların hepsi bana farklı şekillerde katkıda bulunuyor.

Herkesin Hayatına Dokunmak

Farklı kültür, inanç ve eğitim düzeyindeki kişilerle temaslarımız oluyor; birlikte bir amaç için çalışıyoruz.  Hepsini daha iyi anlıyorum ve nasıl yardımcı olabilirim diye hep kendime sormamı sağlıyor.

Hiç Down sendromlu gençlerin çalıştığı bir kafeye gittiniz mi? Oradaki insanlarla tanıştınız mı?  Aileleriyle bir araya geldiniz mi? Yaşadıklarını dinlediniz mi? Yaşama tutunmak için mücadelesini gördünüz mü?

Ceza İnfaz Kurumları’nda gözetim altındaki anneleri ile kalan 0-6 yaş grubu çocuklar için kreş iyileştirme projesi olan İçeride Çocuk Var Derneği’ni biliyor musunuz? Bu proje ile yollarımız kesiştiğinde gözyaşlarımı tutamamıştım.

Örneğin, kış aylarında çorba dağıtımına katıldığında sokakta yaşayan insanların halini anlıyorsun.

Dışarıda bir hayat var çevrende bir dünya dönüyor. Hepimiz de ona sorumluyuz; işin özünde bu var aslında.

Darülaceze’de yaşlılarla birlikte çok keyifli bir şenlikte zaman geçirmek, doğa yürüyüşleriyle bir bütün olduğumuzu hissetmek, sokaktaki evsizlere çorba dağıtmak ya da iftarımızı Down sendromlu gençlerin işlettiği Down Cafe’de açmak sadece birkaç örnek ama bunlar olmasaydı ben ve arkadaşlarım hayata anlam katan ve belki de hayatın kendisi olan böyle etkinliklere katılabilir miydik? Hayattaki küçük şeylerin aslında ne kadar büyük olduğunu ve büyük sandığımız şeylerin aslında anlamsızlaştığını fark edebilir miydik? 

Devamlı Gelişim ve Sürekli Sorumluluk Bilinci

Katıldığım her projeden, tanıştığım her insandan, yaşadığım her deneyimden çok şey öğrendim öğrenmeye de devam ediyorum.

Bu kadar çeşitlilikle bir arada olunca da çok yönlü oluyorsun.

Buradaki deneyimlerini ve öğrenimlerini özel hayatına hatta iş hayatına da yansıtmak mümkün.

İş yerindeki motivasyonumuz sadece iş sonuçları mı? Müzik dinlemek, hobi ile uğraşmak, sosyalleşmek gibi birçok insani ihtiyaç var. Bunlara kayıtsız kalmamız mümkün mü?

Planlarımızda farklı lokasyonlarımızda bahçe yapıp domates, biber yetiştirmekten, arkadaşlarımızın sosyal alan ihtiyaçlarına ve kuş bahçesine, Borusan Eşittir ve Okyanus Gönüllüleri kapsamında birçok projeyi hayata geçirmek de var.

Çalışma arkadaşlarıma karşı sorumluyum, iş yerime karşı sorumluyum farklı bakış açıları ve ihtiyaçları dinleyerek yetkinliklerimi de geliştiriyorum, öğreniyorum.

Tıpkı topluma duyarsız kalmamak gibi iş yerinde de sadece ana sorumluluklarımızla sınırlı kalmamalıyız. İşimizde de sorumluluk alanımızın dışında, bizim departmanımızın dışında bir dünya var ve biz ona karşı da sorumluluk hissetmeliyiz.

Her arkadaşımı toplantılara davet ederim. Bundaki asıl amaç, herkesin sorumluluk sahibi olmasını sağlamak. Yarattığımız birlikte çalışma kültürü silolaşmayı da ortadan kaldırıyor. Benim sorumluluk alanım düzgün olsun diğerleri beni ilgilendirmiyor diyemeyiz. Aynı şirkette, aynı toplumda birlikte olduğumuz sürece, her konu bir şekilde hayatımıza dokunuyor.

Bunu yetkinin ötesinde liderlikle de anlamlandırmak mümkün. Yetkinde olmayan konularda da topluma, karşı şirkete karşı sorumluluk almak önemli bir meziyet. Kariyerim boyunca da doğrudan görev tanımımda olmayan birçok konuda sorumluluk almaya çalışıyorum.  İlave zaman ayırdığım işler olsa da bunların hepsi bana bir şey katıyor.

Borusan grubunun kurucusu merhum Asım Kocabıyık için toplumun gelişmesi çok önemliydi ve hayatı boyunca iş insanı olarak gerçekleştirdiği tüm başarılara ek olarak, toplumun gelişmesi için çok çalışan, çabalayan insanlardan kurulu bir yapı kurdu. O’nun bize emanet ettiği bu vizyonu, Borusan Cat’liler olarak var gücümüzle taşımak ve geliştirmek, “Daha İyi Bir Dünya İçin Çözüm Üretiriz” anlayışıyla içselleştirmek hepimizin sorumluluğu ve bizler bu amaç için çalışmaktan büyük gurur duyuyoruz.

 

Hasan Tahsin Güven

Hasan Tahsin Güven 1968 yılında Artvin’de doğdu. Yıldız Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi’nden 1989 yılında jeofizik mühendisi olarak mezun oldu. Hasan Tahsin Güven 1989-91 yılları arasında jeofizik mühendisi olarak mesleğine başladı ve son 26 yıldır Borusan Cat’te çalışma hayatını sürdürüyor. 1995-97 yılları arasında satış temsilciliği, 1997-02 yılları arasında da Marmara Satış Müdürlüğü görevini üstlendi. 2002 yılında Siyah Kuşak olarak seçildiği 6 Sigma Programı’nda 3 yıl görev yaptı. Bu süre boyunda satış, finans, ithalat ve iş geliştirme konularında projeler gerçekleştirdi. İlk projesi 2003 yılında CAT tarafından dünya genelinde başarı hikayesi olarak yayımlandı. 6 Sigma’daki görevinin ardından Ankara Bölge Müdürü olarak 2008 yılına kadar görev yaptı. 2008-19 yılları arasında İkinci El ve Kiralama Müdürü ve İstanbul Bölge (Marmara) Müdürü ve Kilit Müşteriler Direktörü görevlerinin ardından 2020 yılından itibaren Türkiye Genel Müdürü olarak Borusan Cat’teki yolculuğuna devam ediyor.